Kardeş Kıskançlığı

İkinci bebeğini bekleyen çoğu aile kardeş kıskançlığını engellemek için daha doğum öncesinde kendince önlemler almaya başlar. Bu önlemlerden ilki, yaşam planını ikinci çocuktan önceki gibi sürdürmek için sıkı bir planlama yapmak olur genelde. Eğer kardeşten önce her sabah birinci çocuğu anne okula bırakıyorsa kardeşten sonra da mutlaka annenin bırakmaya devam etmesi sağlanır. Her gün okuldan geldikten sonra çocuk ve anne oyun oynuyor ya da dışarıda program yapıyorsa bunun aynen sürdürülmesi önemsenir. Her akşam anne büyük çocuğun kitabını okuyor ve yatırıyorsa kardeşten sonra da uyku vakti anneyle yürütülür. Baba işten geldikten sonra her zaman çocuğuyla ilgileniyor, onunla oyun oynuyorsa kardeşten sonra da bu vakit büyük çocuğa ayrılır ve küçük çocuk ancak büyük olan uyuduktan sonra ve fırsat bulunursa baba tarafından kucağa alınır.

Bu senaryo, kıskançlığı engellemek bakımından kulağa oldukça mantıklı gelse de hem uygulamada hem de etkileri düşünüldüğünde aslında oldukça zorlu, yanlış hatta gerçekdışıdır diyebiliriz. Büyük çocukla alışık olduğu ebeveyn ilgileniyorken küçük çocuğun bakımını sürekli baba, bakıcı, büyükanne gibi bir başkasının sürdürmesi ya da anne ve babanın sadece büyük çocuğun okul ve uyku vakitlerinde küçükle ilgilenmesi durumuna çocukların paralel büyütülmesi diyoruz. Yani, bu planda aile çocukları aynı evde ama birbirleriyle hiç kesişmeden büyütmeye çalışmaktadır.

Çocukları paralel büyütme planının uygulamadaki ilk zorluğu aslında büyük çocuğu kandırıyor olmaktır. Her ne kadar büyük çocuğa ayrılan vakit, enerji, ev ortamı değişmemiş gibi davransak; çocukları çok kesiştirmesek de ikinci bebeğin gelişiyle birlikte evdeki her şey değişmiştir elbette ki. Ev artık daha gürültülüdür, daha kalabalıktır, daha hareketlidir ya da aksine evdeki sakinlik ihtiyacı artmıştır. Evdeki insan sayısı, aileye yardım eden kişiler değişmiştir hatta anne babanın kendisi bile farklı kişilerdir artık denebilir. Yani biz ne kadar her şey aynı taklidi yapsak da kendimizi ve en nihayetinde büyük çocuğumuzu kandırmaya çalışmaktan öteye gidemeyiz.  Genelde bu durum büyük çocuğun algısında güvenilirliğimizi bozar, bizi sorgulamasına sebep olur. Zaten kardeşten sonra bir şeylerin değiştiğini hissetmekteyken sizin de kendisini kandırmaya çalıştığınızı anladığında büyük çocuğunuz çok daha fazla zorlanır.

Diğer yandan, paralel büyütme senaryosunda anne baba olarak siz küçük kardeşi sürekli dışarıda tuttuğunuz için büyük çocuğunuz da, olası kıskançlık ve kardeşi kabullenmeme duygusunun onaylandığını hissedecektir. Büyük çocuk durumu rahatlıkla, “Annem babam da kardeşimi istemiyor zaten, ben de onu dışarıda tutmaya devam etmeliyim.” şeklinde kodlayabilir. Bununla beraber zaman ilerledikçe algısı gelişen küçük çocuğunuz da, büyüğe ayırdığınız zamanları yoğun rekabet, talepkarlık ve hatta şımarıklıkla bozar ve hakkı olan ilgiyi koparırcasına almak için ev ortamını domine etmeye başlar.

Öyleyse ebeveynler kardeş kıskançlığına karşı ne yapmalıdır?

Öncelikle kardeşin gelişiyle birlikte her şeyin değişeceğini, başka bir aile ve yaşam düzenine geçtiğinizi kendiniz kabul ediyor olmalısınız. Evet bu yeni düzene alışmak herkes için özellikle büyük çocuğunuz için anne baba ilgisini paylaşmak anlamına geldiği için oldukça zorludur. Diğer yandan büyük çocuğunuzla bugüne kadar kurduğunuz biricik aşk hikayeniz için de kardeş ciddi bir tehdittir. Ama unutmayın ki ikinci kardeş seçimini siz yaptınız ve bunu tüm ailenin iyiliğine olacağına inandığınız ve büyük çocuğunuzun yaşamına anne babası dışında bağ kuracağı bir kişinin daha katılması için yaptınız. Öyleyse baştan itibaren küçük kardeşi sisteme dahil etmelisiniz. Yani büyüğün yanında küçüğü emzirmekten, uyutmaktan, sevmekten çekinmeyin. Eğer bu noktalarda sorun çıkarsa, örneğin büyük çocuğunuz küçüğe vurmaya başlarsa bu saldırganlığı kontrol etme egzersizlerini de hep beraberken yapmalısınız. Yani hiç tereddütsüz küçüğü kucaklayıp o kucağınızdayken büyüğe daha nazik davranması gerektiğini açıklamalı, bunu nasıl başaracağını göstermeli ve sizinle rahatça konuşabileceğini hissettirmelisiniz.  Siz bebeği emzirirken büyük çocuğunuz daha önceden hiç yapmadığı yaramazlıkları yapmaya başlarsa, ki sizi kardeşin de olduğu yeni durumda test etmek için fazlasıyla yapabilir, sabırla büyük çocuğunuza doğruları siz öğretin. Sorun çıktığında büyüğü ya da küçüğü bir başkasına devretmeyin. Mümkün olduğunda “ebeveyn-büyük çocuk-küçük çocuk” şeklinde 3’lü zamanlar geçirin. Elbette ki büyük çocuğunuz da sadece 4 yaşındaysa onunla birebir zamanlarınız mutlaka olmalı. Küçükle zaten uyanıklık vaktinin yoğun bir kısmını 3. kişilerin müdahalesi olmadan baş başa geçirmelisiniz. Ama bu ikili vakit ihtiyaçları “anne-çocuk-çocuk” ve “baba-çocuk-çocuk” şeklindeki 3’lü vakitlerin yeni aile düzeninizdeki önemini atlamamıza sebep olmasın.

Sakin ya da kalabalık, aile içi dengeleri tutturmaya çalışan tüm ebeveynlere kolaylıklar dileğiyle…

 

Sinem Olcay Kademoğlu
Uzman Psikolog (Aile ve Çocuk Gelişimi)

www.istanbulparentingclass.com